22 Nisan 2013 Pazartesi

Avrupa'da Araba Kiralamak

Merhaba arkadaşlar,

 Bugün size avrupa'da araba kiralamak nasıl oluyor onu anlatacağım.

 Şimdi öncelikle yaşımız 21+ olması gerekiyor.(bazı yerel şirketler 18-20 lara da veriyor).
21-24 arası olursanız, günlük genç sürücü ücreti alıyorlar. (bazı şirketlerde 25, bu değişebiliyor)
ama 24+ olursanız en ucuzu oluyor ;)

 Hertz, avis, budget... gibi gibi firmalar dünyaca ün salmış firmalar, sonuçta araba kiralıyoruz, birşey olsa altından kalkmamız zor olduğu için güvenilir firmaları tercih etmenizi öneririm. yerel firmaları boşverin derim, çünkü arabaya o olmuş, bu olmuş diyerek ekstra para isteyebilirler.

 Bu dediğim firmaların internet sitelerinden fiyatlara bakabiliriz ve oradan rezervasyon yaptırmak en iyisi. çünkü şubeye gittiğinizde araba yok diyebiliyorlar. ayrıca internete özel indirimler oluyor bazen, "special offer" kısmından onlara da bakınız.

 Araba kiralayanda şu belgeler bulunması lazım; kredi kartı, ehliyet, pasaport. hepsi kendi adına olmalı. Ayrıca kredi kartında bakiye olmalı. Evet duydunuz. Olay şöyle gerçekleşiyor;
Mesela 200€'luk araba kiralayacağız, şirketler bizim kredi kartımızdan 300€ kadar parayı bloke ediyorlar ve, arabayı geri getirdiğinde o blokeyi açıyorlar, sonrasında ise nakit olarak ödemeyi yapıyorsunuz. Bu noktaya çok dikkat edin, çünkü biz gittiğimizde kartımızda o kadar limit yoktu ve gezimiz iptal oldu.

9 Mart 2013 Cumartesi

Paris Yolculuğu

Merhabalar,

 eresmus yapan arkadaşların çoğunda olan bir problem var;

 Vizem ispanya vizesi, oturma izni almadım, başka ülkeye gidebilir miyim ? Vizem schengen vizesi özelliği görür mü ?

Madrid'deki birinci ayımda Paris'e gittim ve hiçbir sorun çıkmadı. bilindiği gibi ispanya'da oturma izni almak baya zormuş o yüzden oturma iznine başvurmadım bile.

 Bu yolculuğun en önemli kısmı şuydu ama; mesela türkiyeden avrupa ülkesine gidince birsürü kontroldan geçiyorsunuz, pasaport, güvenlik vsvsvs.. ama madrid'den paris'e uçarken sadece güvenlik kontrolu ve uçağa girerken isim kontrolü oldu. kimse sizin pasaportunuzu alıp vizenize bile bakmıyor.

 Benim gibi başka ülkelere gitmek konusunda kafasında soru işareti olan arkadaşlar bence tereddüt etmeden başka ülkeye bilet alıp, seyahat etmenin keyfini çıkarsınlar çünkü I'm erasmussss :)

not: otobüs, tren, araba gibi şeylerle gidiyorsanız zaten hiç merak etmenize gerek yok çünkü bakmıyorlarmış, okuldaki international ofisindeki danışmanım böyle söyledi.


**Eğer sevgiliniz ile Paris'e gidiyorsanız, orada sevgilinize küçük sürprizler yapmayı unutmayınız,  Sürpriz  ;)

26 Şubat 2013 Salı

İspanyol İngilizce'si - Spanglish



1 ayı geçkin süredir Madrid’deyim, bu süreç içinde size İspanyolların ingilizcesi hakkında yaşadığım komik olayı anlatacağım; 

 Derslerim saat 17:00’de başlıyor ve 22:00 ye kadar devam ediyor. Bu süreçte sınıfta zaman geçirmek için laptopu götürüyorum. Bütün dersler az laptop, az da dinleyerek geçiriyorum. Anlatacağım olay business ethic dersinde geçiyor, zaten ilk ders hoca şu cümleyi kullanmıştı; “ders sıkıcı ve zor ayrıca benim ingilizcem ile daha sıkıcı ve zor olacak”:)) 

Neyse konuya girelim,  1 aydan beri Business ethic dersinde hoca bir konu hakkında konuşuyor, “sea shark”…  ‘sea shark’ aşağı,  ‘sea shark’ yukarı. Ama dediğim gibi çok ders ile ilgilenmediğim için de takmıyorum, vizeden önce bakar geçerim modumdayım. Neyse 1 ay süre geçti daha aynı konu. Artık merak ettim acaba ‘sea shark’ ne diye. Bakıyorum bakıyorum bulamıyorum. Hani diyorum ki allahım bu ne acaba. Türkçesi “deniz köpekbalığı” ama business ethic ile ne alakası var. 

Neyse birgün derste sınıf için case tarzında bir şey dağıttı okumaya başladı. Aha artık seni bulacağım ‘sea shark’ modundayım. Başladım hocayı takip etmeye, okuyor da okuyor. Sonra bir noktada tekrar ‘sea shark’ dedi. Ve o an bütün dünyam yıkıldı!!! Bütün ay boyunca bahsettiği konu “CSR”(Company Social Responsibility)’imiş. O an kendime çok güldüm :) 

 Şimdi böyle ispanyollara bok atmış gibi olmayalım, hani ingilizceleri kötü değil, sadece telaffuzları biraz garip ama zaman geçtikçe alışıyorsunuz. Bence amerikalılardan daha şirin bile. İspanyaya erasmusa gelecekler kafasında ingilizce dili ile sorun yaratmasınlar bence. Çünkü amerikaya bile gitseniz ilk 1 ay alışma süreci oluyor. Bunları aşın ve ispanyayı yaşayın :)

6 Şubat 2013 Çarşamba

Münich Aktarmalı Uçuş



Herkese merhaba tekrar,

 Daha önceki yazımda size uçaktan yazmıştım, simdi yolculuğumu bitirdim ve çoğumuzun aklında soru işareti olan aktarmalı uçuslarda vize problemi oluyor mu?? çünkü biliyorsunuz ki bize verdikleri vizeler schengen değil ülke vizesi; ispanya, fransa, polonya vizesi gibi.

Bahsettigim gibi İzmir-Münih-Madrid uçtum. Unutmadan su detayı vereyim vizemde "multi" yazıyor. 

Neyse indik Münih'e güzel bir kontrolden geçtikten sonra pasaport kontrol noktasına geldik. Burada bence dikkat edilmesi gereken şey; 2 tane bölme var biri "EU citizen" biri "other countries" için, burada "other countries” sırasına giriyoruz. Neyse pasaportumuzu uzatıyoruz, karşıdaki Alman polisi Madrid e ne için gittiğinizi soruyor. erasmus için geldim, şurada okuyacağım, bölümüm şu deyince damgayı basıp sizden parmak izi istiyor. Sonrasında teşekkür edip aktarmalı uçağa gittim. Orada sorun yaşayan hiçbirini görmedim.


İzmirde duty free’de görevlinin uyarısı ile almadığım "jagermeister" i, Almanya'dan aldım. Hatta arkadaslarım Türkiye'den çıkarken gorevliye inanmamışlar; sigaralar, içkiler almışlar fakat Almanya'da sorun yasamışlar, yani birakmak zorunda kalmışlar. Siz siz olun almayın. Ben Almanya'dan aldım hiçbir sorun çıkmadı.

 Neyse sonra uçağımı buldum, Madrid’e uçtuk. Madrid’e indiğimde en çok şaşırdığım şey, hiç bir kontrole maruz kalmadan havaalanından çıktım. Evet cok garip, hiç bir kontrol olmadı Madrid’de :)

28 Ocak 2013 Pazartesi

İlk yolculuk



Selamlar blog. Şuanda uçaktayım. İzmirden lufthansa ile başlayan yolculuğum münih’e yakın biryerlerde size yazmakla devam ediyor. Münih’te 1 saat aktarmam var ve sonra oradan da Madrid’e uçacağım. 



Dün gece bütün eşyaları hazırladım ve bavula koydum. Tabi 23 kg sınır var. Acaba ne götürsem, madrid’den de birşeyler alacağım gelirken problem yaratmasın, minimum götürebileceğim şeyleri götüreyim filan derken valizi hazırladık. İçine koyduklarım 30 küsür tane tshirt, 4 kot, 2 eşofman, 7-8 kazak-hırka, 3 sweat, 8-9 gömlek, 3 ayakkabı, çorap, boxer, ilaç, bere, atkı ıvır zıvır derken doldu. Check-in de 23.9 kg çıktı. Sınır 23 kg di ancak oradaki görevli sorun yapmadı hatta 25-26 bile olsa problem değildi dedi. Ayrıca bunların yanında bir sırt çantası, 1 fotoğraf makinası ayrıca 1 laptop götürüyorum. 

Uçuşum 16:50’deydi fakat board saati 16:20 gösteriyordu. Ben de 15:15 gibi havaalanında oldum. Check-in yaptım ve orada 30dk ailemle zaman geçirdikten sonra, 4’te dış hatlar girişinin önündeydim. Sonra ailemle vedalaştım. Hiç sıra yoktu allahtan hemen geçtim oraları. Sonra duty free’ye girdim ve yurtdışı yolculuklarımın vazgeçilmezi 1kg’lık m&m aldım ahah. bunun yanında 1 lt jagermeister aldım fakat uçuşum aktarmalı olduğu için sorun münich’te sorun çıkarabilirlermiş. O yüzden onu orada bıraktım, münich’te zamanım olursa oradan alacağım. İki uçak arası 1 saat, umarım zamanım olur.


Neyse biraz da gate’in önünde bekledikten sonra içeri aldılar ve yerime oturdum. Herşey ayarlanmış gbiydi pek canım sıkılmadı bekleme yüzünden. Şuana kadar herşey yolunca.

Neyse dediğim gibi yolculuğum saat 4 sularındaydı bu yüzden güneş varken uçmaya başlıyıp, güneşin batışını uçakta yakaladım. Bu da bulutların üstünden güzel bir manzara :)


Daha önce abd’ye thy ile uçmuştum. Onun servisi tabi vazgeçilemez fakat lufthansa da gayet iyi. Yemekler lezzetliydi sonrasında ise bir tane alman birası içtim, ilk alman biramdı,  ve gayet lezzetli ve güzel bir yolculuktu. Bu arada yemekleri görünce foto çekemedim fakat bittiğinde bir fotoğraf alabildim.


Şimdilik öpüyorum.